Güncel konular, magazin, ve komik hikayeler için sizleri bekliyoruz....

24 Eylül 2016 Cumartesi

ETİ PUF GİBİYİM !



        Dünya dönüyor sen ne dersen de yıllar geçiyor farketmesen de. 
Yıllar geçmiş olamaz ama sanırım dakikalardır kitlenmiş bir şekilde duruyorum.Sonunda kendime geldim derin bir nefes alıp Günışığı'nın yüzüne baktım ve o mükemmel hareketi yaptım.Yüzümde gezen yumuşacık ellerini ittim bir daha bana dokunmayacağını bile bile bunu yaptım içim kan ağlaya ağlaya kaderime razı olsun. 
     Ne olduğunu anlamamış bir şekilde suratıma bakıyor bense gözlerimde yaşlar ayağa kalkıyorum.Sanırım beni deli sanıyor şuan yani aklı başında bir insanın yapacağı bir iş değil benimki, içeriden İris'in sesini duyuyorum (teşekkür ederim ) , beni bu durumdan kurtaracak tek kişi şuan o . Kapıyı tıklayıp müsaade istiyor , ağzımı açıp titrek bir sesle gel diyebiliyorum. Odadaki manzara aynen şöyle; Günışığı yatağa uzanmış yatıyor ben yanında oturuyorum ve gözlerimden yaşlar düştü düşecek.Şimdi böyle bir manzara karşısında insanın aklına pek mantıklı şeyler gelmiyor doğrusu o yüzden İris'in yüzündeki ifadeyi yargılamıyorum. Bu sıra Günışığı ayağa kalkıp gidiyor , dur bekle her şeyi açıklayabilirim demeyi o kadar çok isterdim ki ... Ama çocuğa ne diyeceğim 'göğüslerim iri dursun diye çorap koydum onlar gözüküyor 'mu diyeyim yani , kaderime razı oldum . Tam bunlarla uğraşırken birden odaya X giriyor sanırım olayların farkında suratı kıpkırmızı ve sinirden kulaklarından resmen duman çıkıyor.Neredeydin diyor yahu bu çocuk sanırım salak , e buradaydım canım arkadaşınla takılıyordum görmedin mi diyemedim tabi . Yapabildiğim tek şey bir anda ağlamak oldu . X 'in kollarındayım ,sımsıkı sardı beni nefes alamıyorum ama yine o lanet olası çoraplarım gözüküyor ! Adım çoraplı manyağa çıkacak .Müsaade isteyip lavaboya gidiyorum , akan makyajımı siliyorum. Kimseye veda etmeden sessizce çıkıyorum evden kimsenin beni daha fazla salya sümük ağlarken görmesini istemedim . 
       Taksideyken İris'in omzuna yatıp ağladım hemde tüm yol boyunca. Arada kafamı kaldırıp burnumu sildim sonra tekrar ağladım. Şimdiyse tavanı izliyorum,gözlerimde artık yaş kalmadı.Saatlerce tavanı izledim sanırım deliriyorum diye düşünürken telefonumu elime alıp hiç düşünmeden Günışığını bütün sosyal medyada ekledim (tam bir yüzsüzüm). Önce bi pişman oldum tam istekleri geri çekecekken yapmaktan en çok korktuğum şeyi yaptım . X'in telefonundan gizlice aldığım Günışığının numarasına bir mesaj attım . 'Uyudun mu ? ' bu mesajla her zaman dalga geçmişimdir ve şuan bu mesajı ben attım ve böylece tüm gemileri yaktım .
      Bir haftadır konuşuyoruz , işin garip tarafı  X'de bu durumun farkında oda benimle konuşuyor 3 müz snapleşiyoruz falan . Neyin içindeyim bennnnn ????? Bu arada söylemeyi unuttuğum küçük detay İris benim için komik çocukla konuşuyor sırf ben Günışığıyla buluşabileyim diye ya ben bu kızı yicem.
       Kalabalık bir rakı masasındayız (evet yine aynı meyhane ) ,eş dost tanıdık tanımadık herkesle kadeh kaldırıyoruz. Kadeh sayıları gittikçe artıyor ve hop sarhoşuz. Şaşırmadınız dimi ? Bende öyle . İrisle konuşmaya başlıyoruz artık söylemen lazım böyle gitmez diyor , küçük bir detay daha vermek gerekirse Günışığı benimle arkadaşıymışım gibi konuşuyor yani hiçbir bağ yok aramızda. İris canımı acıtan bir kaç cümle daha söylüyor , kadehimi elimi alıyorum canımın yanmasını yatıştırmak için bardaktaki rakıyı fondip yapıyorum . 
      Gözümü açıyorum ve karşımda onu görüyorum. Bu hissi daha önce hissettiniz mi bilmiyorum , bu çok değişik bir his onu gördüğünde çok mutlu oluyorsun içindeki kelebekler resmen kolbastı oynuyor ama o senin değil,ona istediğin gibi sarılıp kokusunu içine çekemiyorsun. Hayııır lütfen şuan değil ağlamak istemiyorum. Bizi gördüğünde gülümsüyor , gülüşünden öperim ya .Sarılıyoruz ona en son böyle sarılmaya kalktığımda 'soğan yedim öpmeyeyim demişti ' neyse şuan bunu hatırlamanın bir anlamı yok . Arabaya biniyoruz onlarda sarhoş , İris arka koltuğa geçiyor bende arka koltuğa yeltenmiş gibi yapıyorum ve komik çocuk yemi yutuyor .BİNGO ! Önde sevdiceğimin yanında oturuyorum, niyetimiz sahilde bir şeyler içmek bu arada rakı masasındaki arkadaşlarımızada 1-2 saate geliyoruz dedik. Hiç niyetim yok oysaki ... Bu yol nasıl bitti bilmiyorum uyumuş olamam herhalde , bir apartmanın önündeyiz hadi diyorlar iniyoruz ,  iyide nereye ? Komik çocuğun evine geldik .Neresi burası diyorum KARŞIYAKA diyor . Lan o kadar yolu nasıl geldik resmen hafıza kaybı yaşıyorum. Evin çok güzel bir terası var ,oturup rakı içilesi bir manzara. Öyle boş muhabbet edip biralarımızı yudumluyoruz.Bir süre sonra üşüyüp eve geçiyoruz,yanımda oturuyor nasılda güzel kokuyor ... 
İrisle göz göze geliyoruz yahu ben bu kızı cidden seviyorum,ne güzel bir arkadaşsın sen ya.
Komik çocuğa dönüp 'yaaaa ben manzarayı izlemek istiyorum' diyor, o buz gibi havaya rağmen bunu istiyor . Komik çocuk bize bakıp 'geliyor musunuz' diyor tabi ki hayır bebeğim hadi git. Baş başayız sanırım ilk defa ona bu kadar yakın ve aynı zamanda bu kadar uzağım.Yan yana oturuyoruz öyle müzik falan açıyoruz pek bir şey konuştuğumuz yok ben bir süre sonra  biraz daha yanaşıyorum ona biraz daha derken başım onun omzunda ... Saçımla oynuyor (bu benim en sevdiğim şeydir ) kaç dakikadır böyleyim bilmiyorum ama o an tek istediğim güneş doğmasın, bu odaya kimse girmesin, bana hep böyle baksın , elleri beni sevmekten yorulmasın olmuştu. Suratımı ellerinin içine alıp dizine koyuyor (hemen fesat düşünmeyin ya ) saçlarımla oynamaya devam ediyor diğer eliyle de bana sarıldı. Şuan eti puf gibiyim kalıbım var ama dokunsa yumuşacığım ,kıvamsızım , sanırım aşık oluyorum. 
         Çığlıklarla uyanıyorum ,etrafa bakıyorum kırıp dökülen eşyalar ve İris var. Kafamda her şey kesit kesit bir türlü birleştiremiyorum arkamı dönüyorum Günışığı yanımda uyuyor. Uykudan yeni uyandığım ve bu şekilde uyandığım için beynim olanları birleştiremiyor. 
         Kapının önündeyiz sanırım uyanıp aşağı inmem 2 saniye falan sürdü. Neden buradayım ve neler oluyor anlayamıyorum. İrisin suratına bakıyorum anlamak için anlatması için... Tek diyebildiği şey 'gidiyoruz buradan ' oldu. Yahu neler oluyor , komik çocuk nerede ? Günışığı nerede ? Ve en önemlisi biz eve nasıl döneceğiz... 
       Hayatımın en korkunç gecesini yaşadım , sabahı da diyebiliriz çünkü saat 5.30'du . O korkunç park, o insanlar, bakkaldaki abla ,taksici abi ve rakı masasındaki çocuk... Bir dakika onun burada ne işi var ? Detaylar için en kısa sürede döneceğim,yanınızda sevdiğiniz biri varsa ona kocaman sarılın ve şükredin.Eğer sevdiğiniz biri var ve yanınızda değilse arayıp çağırın,hayat keşkeler için çok kısa...


ÖPÜCÜKLERLE...
    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güncel konular, magazin, ve komik hikayeler için sizleri bekliyoruz....