Güncel konular, magazin, ve komik hikayeler için sizleri bekliyoruz....

11 Eylül 2016 Pazar

Nasıl tanıstık ?



 
Her Türk gencinin yaşayacağı vazifelerden biri olan üniversite sınavına ben de girmiş(2 kere) tercihlerimi yapmıştım. Yaz tatilimi olabilecek en sıkıcı şekilde "akraba düğünü" ile harcıyor, yine de üniversiteye girememe ihtimalimi unutamıyordum. Günler böyle geçerken sonunda o can alıcı gün gelmişti. Tercih sonuçları! Gecenin bir vakti annemin ağlayan sesi "Kazanmışsın!" dedi "Hemde ilk tercihini!"  Derin bir oh çekip belki binlerce kez araştırdığım okulu tekrar araştırdım. Sonrasında tabi ki bütün sosyal medya hesaplarımı okulun adı ve bölümümle süsledim. Tam da o an içimi telaş kapladı. Kazandığım için bu kadar sevindiğim okulun ortamı nasıl olacaktı? İnsanlarla anlaşabilecek miydim ? Tüm bunlar aklımı kemirirken, okulumun adını Twitter'da arattım. Tercihler açıklanalı 2 saat geçmiş olsa da bir sürü kişi okulumu kazandığını tweet atarak belirtmişti. Aralarından benimle aynı bölümde olan sadece iki kişi vardı. Tabi ki ikisini de takip ettim. Çocuklardan biri ilgimi çekmişti profilini stalklamaya başladım. Çocuk resmen taş gibiydi. Edindiğim bilgilere göre sevgilisi yoktu ve her mükemmel erkek gibi gaydi.( :( ) Ben yine de şansımı denemek için DM'den yürüdüm. Fakat bir karşılık alamadım, bana numarasını bile vermedi! Okul açılana kadar Twitter üzerinden konuşmamız devam etti. Okula gittiğim ilk gün ders çıkışı yanına gidip kendimi tanıttım, yakından çok daha yakışıklıydı. Konuşmamız ilerledikçe(gay olduğuna emin olunca) ne kadar iyi anlaştığımızı ikimizde fark ettik. O yakışıklı gay çocuk zamanla benim biricik Sternum'um oldu. Zaman ilerlerken bizim ponçik arkadaşlığımıza kimsenin gıybeti, fitneliği ve fesatlığı işleyemedi.(Nazar duası, Amin!) Derslerin yükü ve sınıfta ki gruplaşmalar tam gaz devam ediyorken, Vizeleri atlatıp Finallere tosladık! O zamanlar tatlış mı tatlış, dışı sizi içi herkesi yakan arkadaş grubumuzla deliler gibi Fizyoloji kasıyorduk. Bir gün sürekli gidip ders çalıştığımız, sahibiyle göte parmak kıvamında olduğumuz için çayların beleş olduğu cafede beynimizin kapasitesinden çok çalışıyorken, içimizden biri "Hadi rakı içmeye gidelim, kafa dağıtırız!" dedi. Ve kendimi meyhanede buldum. Bizim tatlış grubumuzun çoğu yorgun olduğu için gelmemiş sadece rakı bağımlıları olarak kalmıştık. Fikri ortaya atan arkadaşımız, onun bir arkadaşı, bizim tatlışlardan sarışın cool bir kız ve o zamanlar yakın arkadaşım olan başka bir kız masadaydık. İsimleri gizli tutmak istediğim için fikri ortaya atan arkadaşa "Aynak" onun yakın arkadaşına "Berk" ve o zamanlar yakın olduğum kıza "Hazal" diyeceğim. Belirtmem gereken diğer detay ise Aynak' ın Hazal'a aşık olduğu ve o ortamda ki herkesin bunu bildiği. İçkiler içilir, müzikler dinlenirken Hazal'ın kafa gitmeye başladı. Ses etmedik, eğlensin! Ne olabilir ki? Meyhaneden çıkıp dans etmeye gitmeye karar verdik. Kafa dağıtacağız ya... Hep gittiğimiz, Berk'in çok yakın bir arkadaşının olan Bar'da dans edip eğlenmeye devam ettik. İçkiler, shotlar giderken bu sefer Hazal'ın kendisi gitti. Uzun süredir takık olduğu çocuk aynı Bar'da kalabalık bir gruplaydı. Çocuğun yanında 2 tane daha erkek ve 3 tane kız vardı. Hazal alkolünde yetkisiyle iyice gerildi ve biz sorun çıkmaması adına başka bir Bar'a geçtik. Orada eğleniyoruz içkiler, shotlar durmadan devam ediyoruz saat ilerliyor falan derken Hazal birden ortadan kayboldu. Burada bir hatırlatma yapmak istiyorum Aynak Hazal'a aşık! Hazal hiç kimseyi umursamadan takık olduğu çocuğun yanına gitti ve bize "Ben bu gece onunla gidicem" dedi. Çocuğa bakıyorum kaş göz ayrı oynuyor resmen gelmesin diyor. Hazal'a bakıyorum "Gidicem" diye tutturmuş. Bırakın laf dinlemeyi ayakta duramıyor! Sonuç olarak Hazal gitti, Berk ben ve sarışın cool kız ortamı idare etmeye çalışıp bir yandan Hazal'a ulaşmaya çalışırken Aynak durumu fark edip sinir krizi geçiriyor arabasını almak için son sürat Berkle beraber yanımızdan ayrılıyor. Kalıyoruz iki kız baş başımıza! Gecenin 5'inde Barların ve Meyhanelerin bol olduğu bir semtteyiz. Hem de ne yüzünden? Hazal'ın kocaya kaçması yüzünden! Uzun uğraşlar sonucu Hazal'a ulaşıyoruz. İki göz iki çeşme ağlıyor. Takık olduğu çocuk bunu evden mi kovmuş bilmem ne. Onu sakinleştirmek için çorbacıya gidiyoruz. Aynak ve Berk gelmiyor. Hazal ağlamakta boyut aşıp hönkürüyor, garsonlar kolonya getiriyor, rezil oluyoruz. Adamlar o kadar acıyor ki bize hesap almıyorlar. Sonunda eve varıyoruz. Hazal sonunda zıbarıp yatıyor. Sarışın cool kızla oturuyoruz, sigaramızı sarıp sırayla dumanlarımızı üflüyoruz. Bir birimize yorgunca bakıp "Ne uğraştırdı a*ına koyduğumun karısı" diyoruz ve gülümsüyoruz. İşte o günden sonra o sarışın cool kız benim biricik bahtsız Pubis'im oluyor. Ve hikaye burada bitmiyor...
Ha bu arada ben İris.
 Hepinize öpücükler, kalpler, sarılmalar ve sevgiler...



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Güncel konular, magazin, ve komik hikayeler için sizleri bekliyoruz....